Uluslararası yatırımcıyı çekmenin yolu borsadan geçiyor

Konut (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 2154+ kez okundu.
 

Uluslararası yatırımcıyı çekmenin yolu borsadan geçiyor

Türkiye Gayrimenkul Sektörü’nün en güçlü temsilcilerinden Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), 12-15 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen ve uluslararası gayrimenkul sektörünün buluşma noktası haline gelen MIPIM 2013 Fuarı’nda yerli ve yabancı yatırımcıları bir araya getirdi. GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun yabancı yatırımcıları, gayrimenkul sektörünü iyi bilen, iş yapma yeteneği yüksek, uluslararası ortaklık kültürüne sahip ve ticari itibari yüksek Türk şirketleri ile iş birliği yapmaya davet etti. Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlatmak ve yabancı yatırımın artmasını sağlamak için MIPIM 2013 Fuarı’nda yerli ve yabancı yatırımcıyı buluşturdu. GYODER, Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen ve bu yıl Türkiye’nin onur ülkesi olarak yer aldığı, dünyanın en büyük ve prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM’de bir araya getirdiği yerli ve yabancı yatırımcılarla Türkiye’deki yatırım ve iş birliği fırsatlarını paylaştı. GYODER’in ev sahipliğinde, gayrimenkul değerleme konusunda uzman EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık ve proje yönetimi alanında lider firmalardan Entegre Proje Yönetim Danışmanlık sponsorluğunda gerçekleşen toplantıya GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, ULI Avrupa Başkanı Joe Montgomery ve çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcı katıldı. Toplantıda bir konuşma yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun “2013 yılında Türkiye’yi değerlendirecek olursak öncelikle 10 yıl öncesine bakmamız gerekiyor. 10 yıl önce, bir ülke ekonomisinin en önemli göstergeleri olan faiz, enflasyon ve işsizlik oranı yüksekti. Geçtiğimiz bu 10 yıllık sürede Türkiye’de pek çok alanda ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Faizler düştü, enflasyon sürdürülebilir bir seviyeye geldi ve Türkiye sergilediği üstün performans sayesinde,küresel ölçekte sıradışı bir ‘yükselen ekonomi’ haline geldi. Birçok ülke ekonomisi geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik küresel krizin etkisinden kurtulamazken ülkemiz ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer aldı. Türkiye, 10 yıl önce gençlerin kaçmak istediği bir ülkeden bugün bambaşka bir ülkeye dönüştü. Bugün dışarıya olan beyin göçünün ve insan kaynağının tekrardan Türkiye’ye dönmeye başladığını görüyoruz. Bugün Türkiye dünyanın tam merkezinde, kavşak noktasında. Türkiye sadece ekonomisi ile değil eşsiz coğrafi konumu, zengin ve farklı tarihi, taşı toprağı ve denizi ile de tüm yatırımcılar için önemli bir yatırım ülkesidir. Bize sunulan bu nimetlere baktığımızda da Türkiye’nin dünyanın cazibe merkezlerinden biri olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz” dedi. Türkiye gayrimenkul sektörünün hızlı gelişimi ile ilgili bilgi veren ve yabancı yatırımcıları Türkiye’ye yatırım yapmaya davet eden Torun “Türkiye’nin son 10 yılda yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrar birçok sektörün olduğu gibi gayrimenkul sektörünün de başarı grafiğini yükseltti. Sektörün hızlı bir gelişim göstermesine sebep olan mütekabiliyet ve kentsel dönüşüm yasalarının hayatımıza girmesi sektörümüzün daha da canlanacağının en önemli işaretleridir. Ve mütekabiliyet yasası ile birlikteKörfez ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülke vatandaşına Türkiye’de gayrimenkul edinmenin yolu açıldı. Böylece Türkiye cazibesini daha da artırarak birçok ülkenin ve ülke insanının hayranlık duyduğu, mülk almak ve yatırım yapmak istediği bir ülke haline geldi. Ne mutlu ki bize, Türkiye bundan sonra da büyüyen ekonomisi, gayrimenkul sektöründeki mega projeleri ve sektörel dinamikleri ile yeni fırsatları barındırmaya, yatırımcısına katma değer sağlamaya ve değerini artırmaya devam edecek. Böylesi önemli fırsatlara sahip ülkemize, değerli yabancı yatırımcıları gayrimenkul sektörünü iyi bilen, iş yapma yeteneği yüksek, uluslararası ortaklık kültürüne sahip ve ticari itibari yüksek Türk şirketleri ile iş birliği  yapmaya davet ediyorum“dedi. Uluslararası yatırımcıyı çekmenin yolunun borsadan geçtiğini belirten Aziz Torun, “Türkiye’nin bu gelişme hızına paralel olarak borsaya kote olan şirketlerin sayılarının artması ve ölçeklerinin büyümesi gerekiyor. Türkiye’de borsada işlem gören şirketlerin GSMH’daki yeri yüzde 28’lerde. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 70 civarında, Amerika’da ise yüzde 100’ün üzerinde. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisine girmeyi hedefleyen Türkiye’de GSMH’nın 2 Trilyon Dolar olacağı öngörülüyor. Borsada işlem gören şirketlerin değerinin de en azından bu rakamın yüzde 50’sine tekabül eden, 1 trilyon Dolar’a ulaşması gerekir. Bu da bugünkü borsa büyüklüğünün 3 katına çıkması anlamına geliyor. Bunu sağlamının yollarından birisi de gayrimenkule dayalı şirketlerin büyük portföy oluşturmalarından ya da halka açılmalarından geçiyor. Kurumsallık, şeffaflık ve güvenilirliği sağlayarak, gayrimenkul sertifikası ve hukuk gibi  enstrümanların geliştirilmesi gerekiyor. Bireysel ve kurumsal yatırımcıya hisse ve gayrimenkul satmanın yolu da borsadan geçiyor”dedi. Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan ULI Avrupa Başkanı Joe Montgomery ise Türkiye’nin güçlü ekonomisine, yatırım fırsatlarına ve Türkiye Gayrimenkul Sektörünü nelerin beklediğine dikkat çekti. Montgomery “Türkiye’nin nüfus yapısı ve jeopolitik konumu ülkenin gerek ekonomisi gerekse gayrimenkul sektörü için çok büyük bir avantaj oluşturuyor. Avrupa’nın büyük bölümünde ekonomik büyüme yüksek oranda durmuş durumda. 2013 yılında ise Avrupa’daki ekonomik büyümenin çok yavaş olmasını bekliyoruz. Ancak Türkiye olumlu ekonomik göstergeleri ile pozitif olarak Avrupa’dan ayrışıyor. Türkiye sürekli büyüyen bir ekonomik istikrara sahip. Yapılan araştırmalarda İstanbul en fazla gayrimenkul yatırımı yapılacak şehirler arasında yer alıyor. Şu anda Türkiye’deki yatırımlarda yerli yatırımcı oranının yüksek olduğunu görüyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin sorunu likidite, bu sorun aşılırsa İstanbul’u gayrimenkul yatırımında ön sıralarda görebiliriz. Türkiye siyasi istikrarı, güçlü alt yapı yatırımları ve demografik yapısı  ile de dikkat çekiyor, özellikle 2020 olimpiyatlarını da kazanırsa, Türkiye’ye olan yabancı yatırımların artacağını düşünüyorum. Türkiye, yabancı yatırımını artırmak için olimpiyatları bir katalizör olarak kullanmalıdır” dedi. TOKi Başkanı Ahmet Haluk Karabel ise, TOKİ’nin son 10 yılda yaptığı yatırımlara değinerek, gerçekleştirdikleri konut ve sosyal donatılar ile Türkiye’ye yatırım yapacak yerli ve yabancı yatırımcılara güven sağladıklarını belirtti. AKILLI BİNAM

Türkiye Gayrimenkul Sektörü’nün en güçlü temsilcilerinden Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER), 12-15 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen ve uluslararası gayrimenkul sektörünün buluşma noktası haline gelen MIPIM 2013 Fuarı’nda yerli ve yabancı yatırımcıları bir araya getirdi.

GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun yabancı yatırımcıları, gayrimenkul sektörünü iyi bilen, iş yapma yeteneği yüksek, uluslararası ortaklık kültürüne sahip ve ticari itibari yüksek Türk şirketleri ile iş birliği yapmaya davet etti.

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, Türkiye’deki yatırım fırsatlarını anlatmak ve yabancı yatırımın artmasını sağlamak için MIPIM 2013 Fuarı’nda yerli ve yabancı yatırımcıyı buluşturdu. GYODER, Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen ve bu yıl Türkiye’nin onur ülkesi olarak yer aldığı, dünyanın en büyük ve prestijli gayrimenkul fuarı MIPIM’de bir araya getirdiği yerli ve yabancı yatırımcılarla Türkiye’deki yatırım ve iş birliği fırsatlarını paylaştı.

GYODER’in ev sahipliğinde, gayrimenkul değerleme konusunda uzman EVA Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık ve proje yönetimi alanında lider firmalardan Entegre Proje Yönetim Danışmanlık sponsorluğunda gerçekleşen toplantıya GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, TOKİ Başkanı Ahmet Haluk Karabel, ULI Avrupa Başkanı Joe Montgomery ve çok sayıda yerli ve yabancı yatırımcı katıldı.

Toplantıda bir konuşma yapan GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun “2013 yılında Türkiye’yi değerlendirecek olursak öncelikle 10 yıl öncesine bakmamız gerekiyor. 10 yıl önce, bir ülke ekonomisinin en önemli göstergeleri olan faiz, enflasyon ve işsizlik oranı yüksekti. Geçtiğimiz bu 10 yıllık sürede Türkiye’de pek çok alanda ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşandı. Faizler düştü, enflasyon sürdürülebilir bir seviyeye geldi ve Türkiye sergilediği üstün performans sayesinde,küresel ölçekte sıradışı bir ‘yükselen ekonomi’ haline geldi. Birçok ülke ekonomisi geçtiğimiz yıllarda yaşanan ekonomik küresel krizin etkisinden kurtulamazken ülkemiz ekonomisi dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında yer aldı. Türkiye, 10 yıl önce gençlerin kaçmak istediği bir ülkeden bugün bambaşka bir ülkeye dönüştü. Bugün dışarıya olan beyin göçünün ve insan kaynağının tekrardan Türkiye’ye dönmeye başladığını görüyoruz. Bugün Türkiye dünyanın tam merkezinde, kavşak noktasında. Türkiye sadece ekonomisi ile değil eşsiz coğrafi konumu, zengin ve farklı tarihi, taşı toprağı ve denizi ile de tüm yatırımcılar için önemli bir yatırım ülkesidir. Bize sunulan bu nimetlere baktığımızda da Türkiye’nin dünyanın cazibe merkezlerinden biri olmaya aday olduğunu söyleyebiliriz” dedi.

Türkiye gayrimenkul sektörünün hızlı gelişimi ile ilgili bilgi veren ve yabancı yatırımcıları Türkiye’ye yatırım yapmaya davet eden Torun “Türkiye’nin son 10 yılda yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrar birçok sektörün olduğu gibi gayrimenkul sektörünün de başarı grafiğini yükseltti. Sektörün hızlı bir gelişim göstermesine sebep olan mütekabiliyet ve kentsel dönüşüm yasalarının hayatımıza girmesi sektörümüzün daha da canlanacağının en önemli işaretleridir. Ve mütekabiliyet yasası ile birlikteKörfez ülkeleri, Türki Cumhuriyetler, Rusya ve Ortadoğu ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok ülke vatandaşına Türkiye’de gayrimenkul edinmenin yolu açıldı. Böylece Türkiye cazibesini daha da artırarak birçok ülkenin ve ülke insanının hayranlık duyduğu, mülk almak ve yatırım yapmak istediği bir ülke haline geldi. Ne mutlu ki bize, Türkiye bundan sonra da büyüyen ekonomisi, gayrimenkul sektöründeki mega projeleri ve sektörel dinamikleri ile yeni fırsatları barındırmaya, yatırımcısına katma değer sağlamaya ve değerini artırmaya devam edecek. Böylesi önemli fırsatlara sahip ülkemize, değerli yabancı yatırımcıları gayrimenkul sektörünü iyi bilen, iş yapma yeteneği yüksek, uluslararası ortaklık kültürüne sahip ve ticari itibari yüksek Türk şirketleri ile iş birliği  yapmaya davet ediyorum“dedi.

Uluslararası yatırımcıyı çekmenin yolunun borsadan geçtiğini belirten Aziz Torun, “Türkiye’nin bu gelişme hızına paralel olarak borsaya kote olan şirketlerin sayılarının artması ve ölçeklerinin büyümesi gerekiyor. Türkiye’de borsada işlem gören şirketlerin GSMH’daki yeri yüzde 28’lerde. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran yüzde 70 civarında, Amerika’da ise yüzde 100’ün üzerinde. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde dünyanın en büyük 10 ekonomisi içerisine girmeyi hedefleyen Türkiye’de GSMH’nın 2 Trilyon Dolar olacağı öngörülüyor. Borsada işlem gören şirketlerin değerinin de en azından bu rakamın yüzde 50’sine tekabül eden, 1 trilyon Dolar’a ulaşması gerekir. Bu da bugünkü borsa büyüklüğünün 3 katına çıkması anlamına geliyor. Bunu sağlamının yollarından birisi de gayrimenkule dayalı şirketlerin büyük portföy oluşturmalarından ya da halka açılmalarından geçiyor. Kurumsallık, şeffaflık ve güvenilirliği sağlayarak, gayrimenkul sertifikası ve hukuk gibi  enstrümanların geliştirilmesi gerekiyor. Bireysel ve kurumsal yatırımcıya hisse ve gayrimenkul satmanın yolu da borsadan geçiyor”dedi.

Toplantıya konuk konuşmacı olarak katılan ULI Avrupa Başkanı Joe Montgomery ise Türkiye’nin güçlü ekonomisine, yatırım fırsatlarına ve Türkiye Gayrimenkul Sektörünü nelerin beklediğine dikkat çekti. Montgomery “Türkiye’nin nüfus yapısı ve jeopolitik konumu ülkenin gerek ekonomisi gerekse gayrimenkul sektörü için çok büyük bir avantaj oluşturuyor. Avrupa’nın büyük bölümünde ekonomik büyüme yüksek oranda durmuş durumda. 2013 yılında ise Avrupa’daki ekonomik büyümenin çok yavaş olmasını bekliyoruz. Ancak Türkiye olumlu ekonomik göstergeleri ile pozitif olarak Avrupa’dan ayrışıyor. Türkiye sürekli büyüyen bir ekonomik istikrara sahip. Yapılan araştırmalarda İstanbul en fazla gayrimenkul yatırımı yapılacak şehirler arasında yer alıyor. Şu anda Türkiye’deki yatırımlarda yerli yatırımcı oranının yüksek olduğunu görüyoruz. İstanbul’un ve Türkiye’nin sorunu likidite, bu sorun aşılırsa İstanbul’u gayrimenkul yatırımında ön sıralarda görebiliriz. Türkiye siyasi istikrarı, güçlü alt yapı yatırımları ve demografik yapısı  ile de dikkat çekiyor, özellikle 2020 olimpiyatlarını da kazanırsa, Türkiye’ye olan yabancı yatırımların artacağını düşünüyorum. Türkiye, yabancı yatırımını artırmak için olimpiyatları bir katalizör olarak kullanmalıdır” dedi.

TOKi Başkanı Ahmet Haluk Karabel ise, TOKİ’nin son 10 yılda yaptığı yatırımlara değinerek, gerçekleştirdikleri konut ve sosyal donatılar ile Türkiye’ye yatırım yapacak yerli ve yabancı yatırımcılara güven sağladıklarını belirtti.

AKILLI BİNAM

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akillibinam.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.