'Çevre dostu bina için vergi teşviki şart'
Akıllı Bina
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
3396+ kez okundu.
'Çevre dostu bina için vergi teşviki şart'
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği'nin bu yıl ikincisini düzenlediği "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", gayrimenkul sektörünün önemli isimlerini bir araya getirdi. Ege Yapı Group CEO'su Kabadayı, "Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli" dedi.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği'nin Swiss Otel İstanbul'da düzenlediği "2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi" kapsamında yapı sektöründe yeşil dönüşüm ele alındı.
Politika, strateji ve yatırım kriterlerinin değerlendirildiği oturuma katılan Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İnanç Kabadayı, "Ekonomi için enerji çok önemli. Gönüllülük değil zorunluluk olmalı. Enerji bilincinin oturması çok önemli. Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli ki mutlak faydaya dönüşsün. Yatırımcı için de üretimde ekstra maliyet var. Vergisel teşvikler mutlaka olmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Kabadayı, "Yeşil binalar için verilmesi planlanan kredi faiz oranı desteği artışının yanı sıra Ulusal Yeşil Sertifika oluştuktan sonra o kriterlere uygun olarak emlak vergisi alınmayabilir üç, dört yıl. Yatırımcı, belli KDV'den muaf olabilir. O zaman ciddi bir yatırım olacaktır. Bakanlık ve ÇEDBİK, bu konuda çalışmalar yürütüyor. Yeşil bina sertifikası alan bina sayısı 200'e yükseldi. Vergisel teşviklerle yatırımcı ve tüketiciler için avantaj olacaktır" dedi.
Durbakayım: Milli master plan yapılmalı
İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım ise milli master plan yapılmasının önemini vurgulayarak, "Çarpık yapı stoku çok fazla. Enerjiyi hoyratça kullandık. Afet yasası çıktı. Yeşil binalar yaparak bu yasayı fırsata çevirebiliriz. 10 yıl önce Almanya'da bir fuarda, mum ışığı ile bir evin ısındığını gördüm. Isı dışarı kaçmadıkça bu mümkün. Isı yalıtımında yeniyiz. Şartnamelere ısı yalıtımını eklersek, tekrar dönüşüme gerek kalmaz. Sanayi alanlarının konuta ya da park alanlarının başka alanlara dönüşmesi de yanlış. Master planlar olmalı. Dilovası için büyük çabalar harcanıyor. Bu nedenle, milli master plan yapılmalı" dedi.
Torun: Sosyal alanlar büyük ölçekli planlanmalı
GYODER Başkanı Aziz Torun da dönüşümde insan faktörüne değinerek, "Ekolojik sorunları düzeltmek istiyorsak insan aklı ve gücü ile yapacağız. Ekonomi ve ekolojinin yanısıra sosyoloji de dikkate alınmalı. İnsan ruh ve bedenine hitap edilmeli. Bu zirvenin adı 'Yeşil Hayat ve Yeşil Binalar Zirvesi' olmalı. Dönüşüm, gayrimenkul sektörü için bir fırsat olabilir. Son 10 yıldır estetik, dayanıklı ve modern binalar yapılıyor. Yeşil ve çevreci binalarla öne geçebiliriz. Gelişmekte olan ülkeler için örnek teşkil edebiliriz" diye konuştu.
Torun, "GYODER olarak sektör dernekleri ile iletişim ve işbirliği içerisindeyiz. İnsan faktörünü öne alarak sosyal donatı alanlarının büyük ölçekli planlanması gerekiyor. Emsal içinde olunca yatırımcı kayıp alan olarak bakıyor. Emsal dışı olursa, Belediye başka alan olarak kullanılabilir diye düşünüyor. Ancak yapılacak kontrollerle öyle olmayacaktır. GYODER olarak bu konu üzerinde duracağız" dedi.
Kodal: Uzun vadeli planlama yapılmalı
AYD Başkanı Hakan Kodal ise "Ticari gayrimenkul ve konutta uzun vadeli planlamalar yapılmalı. Rekabet 10 yıl önceki gibi değil. Kiralamak ve satmak çok kolay değil. İyi planlama gerekiyor. Özellikle ticari gayrimenkulde yeşil uygulamalara ilgi daha fazla, bu nedenle. Yüzde 1-3 oranındaki yatırım maliyetindeki artış, işletme maliyetlerinin çok düşmesini sağlıyor. Ayrıca alışveriş merkezlerinde mağaza karmaları değişebiliyor, alanlar farklı amaçlarla yapılandırılıyor. Yeşil bina ticari gayrimenkul için olmazsa olmaz, bu nedenle. Özellikle geri dönüşüm ve fonksiyon değişikliklerini kolaylaştırıyor. İşletme, yönetim biçimi ve gelecek nesillere sorumluluk anlamında yapılmalı" dedi.
Yalazı: Yüzde 25 katkı payı ile sosyal donatı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şehir Plancısı Bülent Yalazı ise "Yeşil binalar için verilen kredi faiz oranı desteği artabilir. Bakanlık yeni standartları belirlemeye yetkili. Yerleşme boyutunda standartların oluşturulması gayretindeyiz. Karma kullanım için teşvikler, yeni dokular ortaya çıkaracak. Emsal korunmalı ama yeşile ve sosyal donatılara yer ayırmak için alan kazanılmalı. Mülkiyet dönüşümü, toplumun zihniyet değişimi ile sağlanabilir. Böyle bir çalışma yapmak istiyoruz. Sonrasında da pilot uygulamalar olacak. Her bir yapı adasından %25 katkı payı ile hiç sosyal donatı olmayan bir yerde sosyal donatı alanları yaratabiliriz" açıklamasında bulundu.
Gürdal: Merdiven altı firmalara dikkat!
Malzeme seçiminin önemine değinen İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da kentsel dönüşümde yeni yapıların kaynak ihtiyacının nasıl olması gerektiğini şu sözlerle açıkladı:
"Yapının ne kadar enerjiye ihtiyacı var? Kaynakların toplamından ne kadar pay alıyor? İyi takip edilmesi gerekiyor. Parselasyon ve şehir imarının verilmesi sırasında yıkımı gerçekleştirilen yapı yerine verilen imar izni, ekonomiyi sağlayacak, yaşam döngüsünde en optimum sonucu verecek şekilde olmalı. Yaşam dönüşüm analizi denen bir uluslararası kabul görmüş hesap var. Buna göre, 5 haneli ya da 20 haneli bir yapının enerji ihtiyacı farklıdır. Yaratacığımız yeni değer, doğru şekilde planlanmalı. Kentsel ihtiyaçlar ve alt yapıdan ne kadar pay alacaklar?
Bina ve malzeme seçiminde sigortalanması da önemli. Sadece yapı sigortası, deprem sigortası anlamına gelmiyor. Denetim var diye firmalar kalitesiz, standart dışı ürünler kullanabiliyor. Yapı üreticileri, 'denetim firması onaylıyor' diye bakıyor. Kaliteli malzeme kullanılmayabiliyor. Merdiven altı firmalara dikkat etmek gerekiyor. Esas önemli olan yapıların kaç yıl için kurgulandığı, ne kadar enerji harcayacağı. 30 yıl sonra yıkacağımız yapılar yapıyorsak tekrar düşünmemiz lazım."
Mülk sahipleri ne yapmalı?
Gürdal, "Markasına, ürününe değer veren, kurumsal kimliği yüksek, isimden ibaret olmayan iyi firmalar, yapı üreticileri tercih edilmeli. Nitelikli firmalara önem verilmeli. Mülk sahipleri; zemin mekaniği, proje gibi uzmanlık isteyen konularda güvendikleri uzman kişilerin görüşlerini almalılar" dedi. NTVMSNBC
AKILLI BİNAM
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği'nin bu yıl ikincisini düzenlediği "Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi", gayrimenkul sektörünün önemli isimlerini bir araya getirdi. Ege Yapı Group CEO'su Kabadayı, "Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli" dedi.
Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği'nin Swiss Otel İstanbul'da düzenlediği "2. Uluslararası Yeşil Binalar Zirvesi" kapsamında yapı sektöründe yeşil dönüşüm ele alındı.
Politika, strateji ve yatırım kriterlerinin değerlendirildiği oturuma katılan Enerji Verimliliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İnanç Kabadayı, "Ekonomi için enerji çok önemli. Gönüllülük değil zorunluluk olmalı. Enerji bilincinin oturması çok önemli. Yeşil bina uygulamaları hem yatırımcılara hem de tüketicilere fayda sağlamalı. A sınıfı enerji kimlik belgesi ile Emlak vergisi ya da DASK'ta teşvik verilmeli ki mutlak faydaya dönüşsün. Yatırımcı için de üretimde ekstra maliyet var. Vergisel teşvikler mutlaka olmalı" değerlendirmesinde bulundu.
Kabadayı, "Yeşil binalar için verilmesi planlanan kredi faiz oranı desteği artışının yanı sıra Ulusal Yeşil Sertifika oluştuktan sonra o kriterlere uygun olarak emlak vergisi alınmayabilir üç, dört yıl. Yatırımcı, belli KDV'den muaf olabilir. O zaman ciddi bir yatırım olacaktır. Bakanlık ve ÇEDBİK, bu konuda çalışmalar yürütüyor. Yeşil bina sertifikası alan bina sayısı 200'e yükseldi. Vergisel teşviklerle yatırımcı ve tüketiciler için avantaj olacaktır" dedi.
Durbakayım: Milli master plan yapılmalı
İNDER Başkanı Nazmi Durbakayım ise milli master plan yapılmasının önemini vurgulayarak, "Çarpık yapı stoku çok fazla. Enerjiyi hoyratça kullandık. Afet yasası çıktı. Yeşil binalar yaparak bu yasayı fırsata çevirebiliriz. 10 yıl önce Almanya'da bir fuarda, mum ışığı ile bir evin ısındığını gördüm. Isı dışarı kaçmadıkça bu mümkün. Isı yalıtımında yeniyiz. Şartnamelere ısı yalıtımını eklersek, tekrar dönüşüme gerek kalmaz. Sanayi alanlarının konuta ya da park alanlarının başka alanlara dönüşmesi de yanlış. Master planlar olmalı. Dilovası için büyük çabalar harcanıyor. Bu nedenle, milli master plan yapılmalı" dedi.
Torun: Sosyal alanlar büyük ölçekli planlanmalı
GYODER Başkanı Aziz Torun da dönüşümde insan faktörüne değinerek, "Ekolojik sorunları düzeltmek istiyorsak insan aklı ve gücü ile yapacağız. Ekonomi ve ekolojinin yanısıra sosyoloji de dikkate alınmalı. İnsan ruh ve bedenine hitap edilmeli. Bu zirvenin adı 'Yeşil Hayat ve Yeşil Binalar Zirvesi' olmalı. Dönüşüm, gayrimenkul sektörü için bir fırsat olabilir. Son 10 yıldır estetik, dayanıklı ve modern binalar yapılıyor. Yeşil ve çevreci binalarla öne geçebiliriz. Gelişmekte olan ülkeler için örnek teşkil edebiliriz" diye konuştu.
Torun, "GYODER olarak sektör dernekleri ile iletişim ve işbirliği içerisindeyiz. İnsan faktörünü öne alarak sosyal donatı alanlarının büyük ölçekli planlanması gerekiyor. Emsal içinde olunca yatırımcı kayıp alan olarak bakıyor. Emsal dışı olursa, Belediye başka alan olarak kullanılabilir diye düşünüyor. Ancak yapılacak kontrollerle öyle olmayacaktır. GYODER olarak bu konu üzerinde duracağız" dedi.
Kodal: Uzun vadeli planlama yapılmalı
AYD Başkanı Hakan Kodal ise "Ticari gayrimenkul ve konutta uzun vadeli planlamalar yapılmalı. Rekabet 10 yıl önceki gibi değil. Kiralamak ve satmak çok kolay değil. İyi planlama gerekiyor. Özellikle ticari gayrimenkulde yeşil uygulamalara ilgi daha fazla, bu nedenle. Yüzde 1-3 oranındaki yatırım maliyetindeki artış, işletme maliyetlerinin çok düşmesini sağlıyor. Ayrıca alışveriş merkezlerinde mağaza karmaları değişebiliyor, alanlar farklı amaçlarla yapılandırılıyor. Yeşil bina ticari gayrimenkul için olmazsa olmaz, bu nedenle. Özellikle geri dönüşüm ve fonksiyon değişikliklerini kolaylaştırıyor. İşletme, yönetim biçimi ve gelecek nesillere sorumluluk anlamında yapılmalı" dedi.
Yalazı: Yüzde 25 katkı payı ile sosyal donatı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Şehir Plancısı Bülent Yalazı ise "Yeşil binalar için verilen kredi faiz oranı desteği artabilir. Bakanlık yeni standartları belirlemeye yetkili. Yerleşme boyutunda standartların oluşturulması gayretindeyiz. Karma kullanım için teşvikler, yeni dokular ortaya çıkaracak. Emsal korunmalı ama yeşile ve sosyal donatılara yer ayırmak için alan kazanılmalı. Mülkiyet dönüşümü, toplumun zihniyet değişimi ile sağlanabilir. Böyle bir çalışma yapmak istiyoruz. Sonrasında da pilot uygulamalar olacak. Her bir yapı adasından %25 katkı payı ile hiç sosyal donatı olmayan bir yerde sosyal donatı alanları yaratabiliriz" açıklamasında bulundu.
Gürdal: Merdiven altı firmalara dikkat!
Malzeme seçiminin önemine değinen İMSAD Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Hakan Gürdal da kentsel dönüşümde yeni yapıların kaynak ihtiyacının nasıl olması gerektiğini şu sözlerle açıkladı:
"Yapının ne kadar enerjiye ihtiyacı var? Kaynakların toplamından ne kadar pay alıyor? İyi takip edilmesi gerekiyor. Parselasyon ve şehir imarının verilmesi sırasında yıkımı gerçekleştirilen yapı yerine verilen imar izni, ekonomiyi sağlayacak, yaşam döngüsünde en optimum sonucu verecek şekilde olmalı. Yaşam dönüşüm analizi denen bir uluslararası kabul görmüş hesap var. Buna göre, 5 haneli ya da 20 haneli bir yapının enerji ihtiyacı farklıdır. Yaratacığımız yeni değer, doğru şekilde planlanmalı. Kentsel ihtiyaçlar ve alt yapıdan ne kadar pay alacaklar?
Bina ve malzeme seçiminde sigortalanması da önemli. Sadece yapı sigortası, deprem sigortası anlamına gelmiyor. Denetim var diye firmalar kalitesiz, standart dışı ürünler kullanabiliyor. Yapı üreticileri, 'denetim firması onaylıyor' diye bakıyor. Kaliteli malzeme kullanılmayabiliyor. Merdiven altı firmalara dikkat etmek gerekiyor. Esas önemli olan yapıların kaç yıl için kurgulandığı, ne kadar enerji harcayacağı. 30 yıl sonra yıkacağımız yapılar yapıyorsak tekrar düşünmemiz lazım."
Mülk sahipleri ne yapmalı?
Gürdal, "Markasına, ürününe değer veren, kurumsal kimliği yüksek, isimden ibaret olmayan iyi firmalar, yapı üreticileri tercih edilmeli. Nitelikli firmalara önem verilmeli. Mülk sahipleri; zemin mekaniği, proje gibi uzmanlık isteyen konularda güvendikleri uzman kişilerin görüşlerini almalılar" dedi. NTVMSNBC
AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.