Los Angeles Trafik Sorununa İnternetle Çözüm Arıyor

Akıllı Bina (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 1930+ kez okundu.
 

Los Angeles Trafik Sorununa İnternetle Çözüm Arıyor

California’nın Los Angeles kenti her zamankinden daha çok internete bağlı hale geliyor. Cep telefonlarından televizyonlara ve buzdolaplarına her geçen gün daha çok cihaz internete bağlanıyor. Los Angeles, bu akıllı cihazları kentin kendi kendine yeter hale gelmesine yardımcı olmak ve böylece onu geleceğin kenti haline getirmek için kullanmak istiyor. Amerika’nın en büyük ikinci kentinin en ciddi sorunlarından biri trafik yoğunluğu. Ted Ross, “Bunun ve diğer büyük sorunların çözümü parmaklarınızın ucunda olabilir” diyor. Los Angeles Belediye İl Konseyi'nden Ted Ross, “Bu farklı cihazları birbirine bağlıyoruz, bu yüzden artık o kadar çok cihazda bilgisayar var ki. Evdeki buzdolabınızda, televizyon setinizde. Parkmetrenizle birlikte çoktan bilgisayarı arabanıza soktunuz bile. Sokak lambalarında da bilgisayarlar var. Bunları internete bağlama imkanı, arabanızın nerede park yeri olduğunu kolayca bulmasının ya da ışığın ne zaman yeşile döneceği konusunda iletişime geçmesinin daha kolay bir yolunu sunuyor, böylece trafik akışının hızlanmasını sağlıyorsunuz,” diyor. Los Angeles, Güney California Üniversitesi’yle teknoloji şirketlerinin dahil olduğu I-3 adlı bir konsorsiyumun üyesi. Bu ortaklık birçok farklı cihazı birbirine bağlayan ‘Şeylerin İnterneti’ sistemini tasarlamayı, geliştirmeyi ve test etmeyi hedefliyor. Ted Ross, “I-3 bir ‘Şeylerin İnterneti’ bütünleştiricisi. Zaten kullandığımız tüm farklı sensörleri ve onların topladığı verileri alıyor ve bize bilgiyi kavrama imkanı veriyor,” diyor. Mahindra Tech’ten Raman Abrol’a göre sensörlere ek olarak kent sakinlerinin katılımı da kilit konulardan. I-3 konsorsiyumuna dahil teknoloji şirketlerinden biri olan Mahindra Tech, online bir pazar için platform tasarlayacak: “Şirketler bu veriyi alıp, onu daha anlamlı hale getirip, topluma daha çok katkı sağlayacak bir öneriyle geri dönebilir.” İster online pazar olsun ister kişisel bir cihazdan gelen veri, kullanıcıların büyük kısmı ‘Şeylerin İnterneti’ ağına katılmayı istemeli. Ancak çalışmalar zamanla IoT olarak bilinen ‘Şeylerin İnterneti’ sistemine talepte bir azalma olduğunu gösteriyor. Bunun başlıca sebebi mahremiyetle ilgili kaygılar. Güney California Üniversitesi'nden Jerry Power, “Farkettik ki güven önemli bir konu ve teşvikler de bu süreçte önemli bir yere sahip,” şeklinde konuşuyor. İnternete bağlı cihazlar daha yaygın hale gelirken ve kişisel veri akışı artarken mahremiyet ve güvenlik kaygılarının daha da büyümesi bekleniyor. Güney California Üniversitesi'nden Yannis Yortsos, “Teknoloji geliştikçe beklenmedik sonuçları da daha çok öne çıkıyor. Yasal ve etik konuların da gözetilebilmesi için düzenlemeler olması gerekiyor diyerek bunu düzenlediğinizden nasıl emin olabilirsiniz?” diyor. Teknolojiye bağımlılık artarken, Kongre üyeleri de mahremiyet sorunuyla ilgilenmek zorunda kalıyor. Ted Ross, “Teknoloji hızla ilerliyor, gelişiyor ve herkes onu kullanmanın, ondan faydalanmanın en iyi yolunu bulmaya çalışıyor. Amerika’nın en büyük ikinci kenti ve Büyük Okyanus kıyılarına açılan kapı olarak birçok kişi teknolojinin bireylerin hayatını geliştirmek için nasıl kullanacağı konusunda bizden çözüm bekliyor,” diyor. Gözler Los Angeles’a çevrilmişken Ross, herkesin bu akıllı kent deneyinin başarılı olduğunu göstermek için çalıştığını ve sistemin burada başarıyla çalışan kısmının diğer kentlere de açık kaynak olacağını söylüyor. AKILLI BİNAM
California’nın Los Angeles kenti her zamankinden daha çok internete bağlı hale geliyor. Cep telefonlarından televizyonlara ve buzdolaplarına her geçen gün daha çok cihaz internete bağlanıyor. Los Angeles, bu akıllı cihazları kentin kendi kendine yeter hale gelmesine yardımcı olmak ve böylece onu geleceğin kenti haline getirmek için kullanmak istiyor. Amerika’nın en büyük ikinci kentinin en ciddi sorunlarından biri trafik yoğunluğu. Ted Ross, “Bunun ve diğer büyük sorunların çözümü parmaklarınızın ucunda olabilir” diyor. Los Angeles Belediye İl Konseyi'nden Ted Ross, “Bu farklı cihazları birbirine bağlıyoruz, bu yüzden artık o kadar çok cihazda bilgisayar var ki. Evdeki buzdolabınızda, televizyon setinizde. Parkmetrenizle birlikte çoktan bilgisayarı arabanıza soktunuz bile. Sokak lambalarında da bilgisayarlar var. Bunları internete bağlama imkanı, arabanızın nerede park yeri olduğunu kolayca bulmasının ya da ışığın ne zaman yeşile döneceği konusunda iletişime geçmesinin daha kolay bir yolunu sunuyor, böylece trafik akışının hızlanmasını sağlıyorsunuz,” diyor. Los Angeles, Güney California Üniversitesi’yle teknoloji şirketlerinin dahil olduğu I-3 adlı bir konsorsiyumun üyesi. Bu ortaklık birçok farklı cihazı birbirine bağlayan ‘Şeylerin İnterneti’ sistemini tasarlamayı, geliştirmeyi ve test etmeyi hedefliyor. Ted Ross, “I-3 bir ‘Şeylerin İnterneti’ bütünleştiricisi. Zaten kullandığımız tüm farklı sensörleri ve onların topladığı verileri alıyor ve bize bilgiyi kavrama imkanı veriyor,” diyor. Mahindra Tech’ten Raman Abrol’a göre sensörlere ek olarak kent sakinlerinin katılımı da kilit konulardan. I-3 konsorsiyumuna dahil teknoloji şirketlerinden biri olan Mahindra Tech, online bir pazar için platform tasarlayacak: “Şirketler bu veriyi alıp, onu daha anlamlı hale getirip, topluma daha çok katkı sağlayacak bir öneriyle geri dönebilir.” İster online pazar olsun ister kişisel bir cihazdan gelen veri, kullanıcıların büyük kısmı ‘Şeylerin İnterneti’ ağına katılmayı istemeli. Ancak çalışmalar zamanla IoT olarak bilinen ‘Şeylerin İnterneti’ sistemine talepte bir azalma olduğunu gösteriyor. Bunun başlıca sebebi mahremiyetle ilgili kaygılar. Güney California Üniversitesi'nden Jerry Power, “Farkettik ki güven önemli bir konu ve teşvikler de bu süreçte önemli bir yere sahip,” şeklinde konuşuyor. İnternete bağlı cihazlar daha yaygın hale gelirken ve kişisel veri akışı artarken mahremiyet ve güvenlik kaygılarının daha da büyümesi bekleniyor. Güney California Üniversitesi'nden Yannis Yortsos, “Teknoloji geliştikçe beklenmedik sonuçları da daha çok öne çıkıyor. Yasal ve etik konuların da gözetilebilmesi için düzenlemeler olması gerekiyor diyerek bunu düzenlediğinizden nasıl emin olabilirsiniz?” diyor. Teknolojiye bağımlılık artarken, Kongre üyeleri de mahremiyet sorunuyla ilgilenmek zorunda kalıyor. Ted Ross, “Teknoloji hızla ilerliyor, gelişiyor ve herkes onu kullanmanın, ondan faydalanmanın en iyi yolunu bulmaya çalışıyor. Amerika’nın en büyük ikinci kenti ve Büyük Okyanus kıyılarına açılan kapı olarak birçok kişi teknolojinin bireylerin hayatını geliştirmek için nasıl kullanacağı konusunda bizden çözüm bekliyor,” diyor. Gözler Los Angeles’a çevrilmişken Ross, herkesin bu akıllı kent deneyinin başarılı olduğunu göstermek için çalıştığını ve sistemin burada başarıyla çalışan kısmının diğer kentlere de açık kaynak olacağını söylüyor. AKILLI BİNAM
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akillibinam.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.