Yapı Denetimi Kanunu ve TOKİ

Bildiğiniz - ya da belki bilmediğiniz üzere- 2004 yılında "Toplu Konut Kanunu"nda yapılan ufak bir değişiklikle TOKİ, Yapı Denetimi Kanunu kapsamı dışında bırakılmış ve Kamu Kurumu sayılarak İmar Hukuku Yönetmeliği gereğince tüm yapı denetimlerinden muaf tutulmuştu. Böylelikle bir kısım(!) müteahhit grubu TOKİ aracılığıyla kanunların arkasından dolanma fırsatı bularak zenginleşti ve akan kolay para sayesinde sektörde güç sahibi oldu.   Geçtiğimiz günlerde CHP'li milletvekili Akif Hamzaçebi, meclise bu konuyla ilgili bir kanun teklifi verdi. Teklif, kamu ve özel ayrımı yapılmaksızın tüm yapıların Yapı Denetimine tabi tutulmasını ve belediyelerce TOKİ'ye sağlanan ayrıcalıklı muafiyetlerin son bulmasını öngörüyor. Ayrıca içeriğindeki düzenlemelerle 6085 sayılı "Sayıştay kanunu" ve 5018 sayılı "Kamu Malı Yönetimi ve Kontrolu Kanunu" kapsamına alınarak TOKİ kaynaklarının Sayıştay denetimine tabi olması hedefleniyor. Böylece daha fazla "kolay para" ve rant hırsı adına ülkenin tarihi ve kültürel dokusuna zarar veren, ekonomisini çökerten, halkını fakirleştiren, iş güvenliği ve işçi sağlığını hiçesayan bu vurdumduymaz müteahhitlere dur diyebilecek bir yasa gündeme gelmiş oldu. Umalım ki kanun teklifi yasalaşır ve ülkemizi geri bırakılmışlığın eline teslim eden bu "inşaatçı talanı" burada son bulur.   Dağa taşa lüks TOKİ konutları yaparak ve  onları da zengin Araplara satarak değil, yeni fabrikalar açarak, sanayileşerek ilerleyebiliriz. Bu düzovada birdenbire yükselen  bol makyajlı lüks görüntüsü ve suni çevre, aslında gerçek bir refah ve zenginlik değil bunu görmeliyiz. Mevcut kaynaklarımız tükendiğinde ve satılacak deniz manzaramız kalmadığında gerçekle yüzyüze kalacağız. Dileyelim ki; artık talanla, entrikayla, köşe dönme mantığıyla, üretmeyip mevcudu tüketerek, ucuz ticari akılla değil, iyi eğitimle, iyicil bir zekayla ve dürüst ahlakla iş üreten insanlarımız ve bürokratlarımız olsun ülkemizde. Olsun ki "dürüst olun, ahlaklı olun, doğru olun" diyen yasalar koymak gerekmesin.